Saç Ekiminin Bir Başkasından Alınan Saçlar İle Yapılması

Modern saç ekimi cerrahi işlemleri genellikle kaliteli ve başarılı olarak ömür boyu sürecek sonuçlar sağlar. Bununla birlikte, saç ekimi işlemlerinin en büyük dezavantajı, insanlarda donör alan olarak adlandırılan başın arka ve yan taraflarındaki sağlıklı greft sayısının sınırlı olmasıdır.

Geniş kel bölgelere sahip olan hastalar, söz konusu saç ekimi cerrahisinde beklentilerini çok yüksek tutmamaları gerektiğini bilmelidir. Çünkü bu gibi durumlarda genellikle saç ekiminden mükemmel sonuçlar alınamaz ve tam saçlı bir kafa derisi görünümü oluşmaz. Bu yeterli olmayan donör alan eksikliği nedeniyle insanların aklına gelen sorulardan biri de bir başka kişinin saçları ile saç ekiminin yapılıp yapılmayacağıdır. Bu soru elbette sadece bu durum nedeniyle sorun yaşayan kişiler tarafından değil, doktorlar tarafından da cevap bulunmaya çalışılan bir soru işaretidir.

1999 yılında ilk olarak Dr. Colin Jahoda tarafından bu konuyla alakalı yapılan bir çalışma şaşırtıcı sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yapılan çalışmada Dr. Colin Jahoda’nın kafa derisinden alınan tüylerin bir kısmı eşi ve kendisi gibi bir bilim insanı olan Dr. Amanda Reynolds’un koluna ekildi. Sonuçlar takip edildiğinde ise Dr. Amanda Reynolds’un vücudunun erkek dokusunu reddetmediği ve saç büyümesinin başladığı görüldü. Daha sonra yapılan kapsamlı folikül hücrelerinin genetik testlerinde ise Dr. Amanda Reynolds’un kolundaki hücrelerde hem kadın hem de erkek kromozomlarının olduğu doğrulandı.

Günümüzde başka birinden alınan saç foliküllerinin ekilmesi konusunda gerçekleştirilen bir tedavi olmasa da bu konuyla alakalı yapılan çalışmalar ve deneyler ilerleyen zamanlarda böyle bir seçeneğin ortaya çıkmasını sağlayacak gibi duruyor.

Yukarıdaki araştırmaların sonuçlarına geri dönersek işlem sırasında dermal kılıf hücrelerini güçlü bir mikroskop kullanarak çıkarmadan önce Dr. Colin Jahoda’nın gerçek saçlardan ziyade dermal kılıf hücrelerini aktardığı anlaşılıyor. Bu durum ortaya genetik olarak herhangi bir bağı bulunmayan kişiler arasında böyle bir işlemin yapılabileceğine dair kapıları açık bıraksa da genel olarak bu durumla alakalı başarıya ulaşmada tek istisna ikizler olabilir gibi duruyor.

İkiz kardeşlerin DNA kodları aynıdır. Bu, tek bir döllenmiş yumurta ikiye bölündüğünde oluşur. Fraternal ikizler ise, iki farklı yumurta ve iki farklı sperm hücresi tarafından döllenerek farklı DNA’ya sahip olurlar. Aynı DNA kümelerine sahip olmak, her bir kardeşin saç köklerinde bile aynı protein yapılarına sahip olacağı anlamına gelir. Bu nedenle, tek yumurta ikizleri arasında saç ekimi işleminin yapılması teorik olarak bağışıklık sistemindeki saldırılara neden olmamalıdır. Ancak yine de genel inanışın aksine genetik olarak tamamen aynı DNA kodlarına sahip olan ikizler arasında yapılan saç ekimi işleminde de sorunlar çıkabiliyor. Bu da saç ekiminin tıpkı kan transfüzyonu için bir öğrenme eğrisi olduğu gibi saçların bazen hastayla tamamen ilgisi bulunmayan bir donörden alınarak ekilebileceğini ve bazen tek yumurta ikizleri arasında saç ekimi yapılamayacağı konusunda henüz tamamen cevap bulunamamış sorular olduğunu doğruluyor.

Kişiden kişiye saç ekimi işlemi başarılı olsa bile vücudun bunu bir süre sonra reddetme ihtimalinin haricinde hastanın kendi saçlarının dökülme riski de bulunuyor.

Saç ekimine dair detaylı bilgi için Özel Zen Poliklinik hekimlerimizden yardım alabilir, merak ettiklerinizi sorabilirsiniz…